12 Mart 2025 14:43
/
Güncelleme: 16:14

EMEP Milletvekili Sevda Karaca: 1 günde 5 kadın aile içinde katledildi ama iktidar “Aile Yılı” müjdeliyor

1 günde 5 kadının öldürülmesini meclis gündemine taşıyan EMEP Milletvekili Sevda Karaca AKP politikalarının sonucu 1 günde 5 kadın katledildiğini ama iktidarın “aile yılı’nı müjdelediğini belirtti.

Emek Partisi (EMEP) Milletvekili Sevda Karaca, 1 günde 5 kadının öldürülmesini meclis gündemine taşıdı. Kadınların AKP iktidarının şiddeti körükleyen politikaları dolayısıyla şiddet ve ayrımcılığa maruz kaldığını belirten Karaca, cinsiyet eşitliği dersi vermek isteyen Eğitim-Sen’e dönük tehditkar sözler sarf eden Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i örnek gösterdi.

Kadının güçlenmesine 38 kuruş ayıran iktidar kurul kurdu

Geçtiğimiz gün 24 saat içinde 5 kadın boşandığı, boşanma aşamasında olduğu ya da evli olduğu erkek tarafından katledilmiş, bir kadın ise uzaklaştırma kararına rağmen yaralanmıştı. Konuya ilişkin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a yazılı soru önergesi veren Milletvekili Karaca, AKP iktidarının kadınların korunması için tek bir gerçek somut adım atmadığını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 8 Mart’ta yayınladığı genelgeyle kurduğu Kadının Güçlenmesi Koordinasyon Kurulu’na da değinen Karaca Aile Bakanlığının 2025 bütçesinde kadının güçlenmesi politikaları için kadın başına 38 kuruş ayırdığını da hatırlattı.

Kadınların yüzde 65’i aile içinde öldürülüyor

Konuya ilişkin sosyal medyadan video yayınlayan Karaca “Her gün kadınlar en yakınları olan eşleri, babaları, abileri tarafından öldürülüyor. Bunu Kadına Yönelik Şiddeti önlemeye dönük kurulan meclis araştırma komisyonundaki Emniyet Müdürlüğü yetkilisi de teyit etti. ‘Kadınların yüzde 65’i ev içinde, yüzde 50’si eşi tarafından öldürülüyor’ dedi. Peki bu komisyonda şiddeti önlemeye dönük gerçek bir çalışma yapılıyor mu? Hayır! Bakanlar, Genel Müdürler, İl Müdürleri gelip ne kadar da iyi çalıştıklarını anlatıp gidiyorlar. 21 toplantı yaptı bu komisyon, 21 kadını koruyabildi mi devlet? Her şey komisyonda bürokratların, bakanlık yetkililerinin anlattığı kadar şahaneyse nasıl oluyor da bir günde 5 kadın göz göre göre öldürülüyor?​” diye sordu.

"AKP ‘aile yılı’ ilan ederek bu ülkenin kadınlarıyla adeta dalga geçiyor"

İktidarın “şiddete sıfır tolerans” laflarıyla, göstermelik komisyonlarla kağıt üzerinde kalan kararlarla kadınları koruyamadığını kadınların bizzat hayatlarındaki gerçeklerle gördüğünü kaydeden Karaca “İktidar ev içi şiddeti önleyecek en basit tedbirleri dahi almaktan imtina ettiği gibi bir de kadınları aile içindeki şiddet sarmalına mahkum eden politikalarla ‘aile yılı’ ilan ederek bu ülkenin kadınlarıyla adeta dalga geçiyor” dedi.

Karaca “Kadınları ucuz iş gücü doğurma makinesi yapmak isteyen; esnek, güvencesiz ve kayıt dışı çalışma koşullarına zorlayan; yoksulluk ve açlığa itip şiddete daha da açık hale getiren; şiddeti önleme mekanizmalarını işlevsizleştiren; İstanbul Sözleşmesi’nden tek kalemde çıkan bu iktidarın derdi şiddet önlemek değil, şiddeti aile içinde görünmez hale getirmek.” dedi. Bundan önce de Bakanlıklar ve Cumhurbaşkanlığı’nın kadınları koruma iddiasıyla çok sayıda genelge çıkardığını hatırlatan Karaca “Hangi genelge, hangi kurul, hangi komisyon bugüne kadar tek bir kadın cinayetini önledi? ‘Kadınlar erkeklere kapı açtığı için öldürülüyor’ diyerek katledilen kadınları suçlayanlar, kadın cinayetlerini gerçekten önler mi?​” diyerek iktidar politikalarını eleştirdi.

21 Meclis araştırma komisyonu toplantısı 21 kadının canını kurtardı mı?

EMEP Milletvekili Karaca, Bakan Mahinur Özdemir Göktaş’tan şu soruların yanıtını istedi:

  • Şiddet verilerini dahi toplamaktan uzak olan iktidarınızın kadına yönelik şiddetle mücadele etme yolunda yararlandığı veriler nelerdir?
  • Son 5 yılda öldürülen kadınların faillerinin kadınlara olan yakınlığı/aile bağı nedir? İlan ettiğiniz “aile yılı” olan 2025’te ev içi şiddet konusunda ne tür planlarınız bulunmaktadır?
  • Bugüne kadar kadına yönelik şiddet ve kadının güçlenmesi konularında ilan edilen Cumhurbaşkanlığı yahut Bakanlık genelgelerinin, kadına yönelik şiddeti azalttığına dair somut veriler nelerdir?
  • Kadının Güçlenmesi Koordinasyon Kurulu’nun kadın cinayetlerini önlemeye yönelik etkili bir politika geliştirmesi için hangi bilimsel verilerden faydalanılmıştır?
  • Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Kadın Girişimciler Kurul temsilcisinin de yer aldığı Kadının Güçlenmesi Kurulu’nda, kadın hakları alanında çalışan kadın örgütleri neden yer almamıştır? İktidarınızın kadının güçlenmesinden anladığı şey, kadınların girişimcilik adıyla borçlandırılması mıdır?
  • Bir yandan toplumsal cinsiyet eşitliğine dayanan genelge çıkartılırken öte yandan cinsiyet eşitsizliğini körükleyen ve LGBTİ’ler ile kadınların haklarını tırpanlayan yasa değişikliği hazırlıklarının yapılması arasında bir çelişki yok mudur? Kadın cinayetlerinin faili olan erkeklere cezasızlık anlamı taşıyan “haksız tahrik, iyi hal” gibi indirim uygulamalarının kaldırılması için bir yasal hazırlığınız bulunmakta mıdır?
  • Hakkında uzaklaştırma kararı bulunan erkeklerin kadınları öldürmeye devam ettiği göz önüne alındığında, bu kararların etkinliği neden sağlanamamaktadır?
  • Kadınların başta yaşam hakkı olmak üzere; sosyal ve ekonomik haklarını yasal koruma altına alan İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmanın kadın cinayetlerine etkisi ne olmuştur?
  • Bugüne değin 21 toplantı yapmış olan Kadınların Her Türlü Şiddet ve Ayrımcılığa Maruz Kalmalarının Önlenerek Bu Alandaki Mevcut Düzenlemelerin Gözden Geçirilmesi ve Alınması Gereken Ek Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu’nda dinlenen Bakanlardan en alt birimde çalışan müdürlere kadar her kamu görevlisi görevini ne kadar “hakkıyla” yerine getirdiğini anlatırken, kadına yönelik şiddet neden azalmamaktadır, 21 toplantıya rağmen 21 kadının yaşam hakları neden korunamamıştır?

"Toplumsal cinsiyeti ve Eğitim Sen’i hedef alan Yusuf Tekin suç işliyor"

8 Mart vesilesiyle okullarda bir ders saati süresince toplumsal cinsiyet dersi yapacağını açıklayan Eğitim-Sen’i hedefe alarak tehdit eden Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e de soru önergesi veren Karaca, Bakanlığın geçmiş dönemde müfredatında toplumsal cinsiyet dersi olduğunu hatırlatarak “AKP iktidarı, toplumu kendi ideolojisine uygun şekillendirme gayretinin bir parçası olarak eğitimi bilimsellik ve laiklikten uzaklaştırmıştır. Bu amaçla tarikat ve cemaatlerle yapılan protokoller, Ülkü Ocakları gibi şovenist bir yapıyı okullara sokma girişimi, ÇEDES gibi dini projeler, müfredatın bir bütün olarak din temelli şekillendirilmesi, Ramazan etkinlikleri adı altında çocukların dini ritüellere zorlanması gibi sayısı her geçen gün artan laiklik karşıtı uygulamalarıyla MEB gündem olmaktadır. Eğitim alanında bilimsel çalışmalar yapan emek ve meslek örgütleri ile uluslararası kuruluşlar bu tür uygulamaların çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini anlatırken; aileler çocuklarının dini eğitim baskısı altında olmasına itiraz ederken kulak vermeyen Bakan Tekin, çocukların toplumsal cinsiyete dair eğitim görmesini hiçbir somut itiraz ve gerekçe yokken ‘toplumun referans değerleriyle örtüşmediğini’ iddia etmiştir. Ayrıca, kendi geçmiş uygulamasını dahi yok saymış ve bu sözlerle açıkça cinsiyet eşitliğine karşı olduğunu ortaya sermiştir.” dedi.

Eşitliğe düşman olan AKP kadın cinayetlerinin baş failidir

Sosyal medya hesaplarından yayınladığı video ile iktidar temsilcilerinin çelişen sözlerine de dikkat çeken Karaca “Kadınların tarihsel mücadeleleri ile kazandığı hakları sembolize eden 8 Mart, 25 Kasım gibi günlerde büyük laflar etmeyi çok seviyorlar. Aile Bakanı, ‘Anayasaya, yasalara kadın erkek eşitliğini biz getirdik’ dedi. Her gün yeni bir olayla kendinizi yalanlıyorsunuz. Daha yeni Milli Eğitim Bakanı okullarda toplumsal cinsiyet eğitimi verilmesini “toplumsal anlamda infial uyandırabilecek, toplumun temel referans değerleriyle asla örtüşmeyen kışkırtıcı bir eylem” diye tanımlayarak suç haline getirdi. Eşitliğe bu kadar düşmansınız. Bugün kadınları her türlü ayrımcılığa maruz bırakan, kız çocuklarını eğitimden uzaklaştırıp zorla evlendirmeye iten, cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren bu anlayışın kadına yönelik şiddeti önleme gibi bir niyeti de yok kudreti de. AKP kadınları eşitsizliğe boğan politikalarıyla, kadın cinayetlerinin baş failidir. Tek bir kadın cinayetine daha, tek bir sahte söze daha, eşitlik hakkımızı tırpanlarken ‘kadınlar için şahane işler yapıyoruz’ diye böbürlenen iki yüzlülüğe tahammülümüz yok.” dedi.

Hangi bilimsel ve pedagojik gerekçeyle cinsiyet eşitliğine karşı çıkıyorsunuz?

Karaca, Bakan Tekin’e şu soruları yöneltti.

  • Eğitimde cinsiyet eşitliği, uluslararası ve ülke çapındaki eğitim kurum ve kuruluşlarında ne şekilde ele alınmaktadır? Bakanlığınız, hangi bilimsel ve pedagojik gerekçeyle cinsiyet eşitliğine karşı çıkmaktadır?
  • Bakanlığınızın da bir dönem Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi Projesi ile yürütücülüğünü yaptığı ve milli eğitim müfredatında yer verdiği toplumsal cinsiyet eğitiminin bugün “zararlı” ve “tehdit” olarak anılmasının makul bir açıklaması var mıdır?
  • Daha 5 gün önce, 8 Mart’ta, başta Aile Bakanlığı olmak üzere, iktidar temsilcileri tarafından Anayasa ve yasalara kadın erkek eşitliğine dair maddelerin eklenmesiyle övünülürken aynı konuda ders vermek isteyen eğitim emekçilerini soruşturmalarla tehdit etmek çelişki değil midir? Bu tehdit aynı zamanda laiklik ve kadın erkek eşitliğini, sendikal hak ve özgürlükleri tehdit etmek anlamını taşımamakta mıdır?
  • Beyanınızdaki gibi “toplum arzu etmese” dahi cinsiyet eşitliğine dair derslere eğitimde yer vermek bilimin gereği değil midir? Size emanet edildiğini söylediğiniz çocukların eşitlik hakkı yok mudur?
  • Bakanlığınızın hiçbir bilimsel bilgiye dayanmayan ve itirazlara rağmen çocuklar ve ailelerine zorla dayatılan dini eğitimler toplumun tamamının arzusu mudur? Farklı inançlara sahip olan ya da inançsız olan öğrencilerin hakları nasıl korunmaktadır?
  • Kız çocuklarının eğitimden kopması, çocuk istismarı, çocuk yaşta zorla evlilikler, kadın cinayetleri ve kadına yönelik her türlü ayrımcılıkta Bakanlığınızın bu uygulamalarının payı nedir?
  • Sendikal faaliyet dolayısıyla bir sendikayı ve üyelerini tehdit etmek suç değil midir? (Haber Merkezi)

Evrensel'i Takip Et